| ||||||||||||
| ||||||||||||
| ||||||||||||
Adana'nın Kozan ilçesinde özel bir kolejde otizm, özgül öğrenme bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktive semineri düzenlendi. Kozan Sağlık Gurup Başkanlığı'nda Sosyal Hizmet Uzmanı olarak görev yapan Selçuk Karakoç'ın konuşmacı olarak katıldığı seminerde otizm, özgül öğrenme bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktive hakkında öğrencilere ve katılımcılara bilgi verildi. Otizm spektrum bozukluğunun kendini belli eden bir engel olmadığını belirten Karakoç, "Bir çocuğun aynı yaştaki diğer çocukların davranışlarından farklı davranışlar göstermesi, doğuştan gelen ve belirtileri yaşamın ilk üç yılında kendini gösteren bir gelişimsel yetersizlik ve nörolojik bir bozukluktur. Otizm spektrum bozukluğu olan tüm bireylerin iki temel alanda yetersizlik gösterdiği görülmektedir. Birincisi sosyal iletişim ve sosyal etkileşimde yetersizlik, ikincisi ise tekrarlanan takıntılı davranışlar ve sınırlı ilgiler ve etkinliklerdir" dedi. Sosyal Hizmet Uzmanı Karakoç, özgül öğrenme güçlüğünü, bireylerin okuma, yazma, dinleme, anlama, kendini ifade etme ya da matematik alanında yaşıtlarına ve zekasına göre beklenilenin önemli ölçüde altında olması olarak yorumladı ve özgül öğrenme güçlüğünün nedenlerinin henüz tam olarak bilinmediğini, ancak merkezi sinir sisteminin işleyiş bozukluğundan kaynaklandığını ve yapısal olduğunu, kesinlikle zeka geriliği olmadığını söyledi. Özgül öğrenme tanısı konulmuş çocukların zeka düzeylerinin ya normal düzeyde ya da normalin üzerinde olduğunu kaydeden Karakoç, okuma bozukluğu, yazılı anlatım bozukluğu ve matematik bozukluğu olarak alt tiplere ayrıldığını, bu alt tiplerin tek başına görülebileceği gibi birkaçı beraber de görülebileceğini ifade etti. Dikkat eksikliği ve hiperaktive bozukluğu konusuna da değinen Karakoç, "Bu kişiler bir işe dikkatlerini yoğunlaştırmayı ve uzun süre sürdürmeyi başaramazlar, kısa bir süre içinde sıkılırlar. Genellikle zihinsel bir çaba sarf etmeyi gerektirmeyen işleri yapmayı tercih ederler. Çabuk değişen, kısa süreli ve çeşitliliği fazla olan etkinlikleri seçerler. Sürekli hareket halinde olurlar, durmak, yorulmak bilmezler, oturmayı sevmezler. Oturdukları zaman başkaları tarafından huzursuz ve tedirgin olarak algılanırlar. Böyle çocuklar ders boyunca dersi takip etmezler ve yerinde oturmakta zorlanırlar. Oturdukları zamanlarda da sürekli kıpırdanırlar, kalemleri veya başka eşyaları ile oynarlar. Çoğunlukla gerekli araç ve gereçleri getirmeyi unuturlar, sıklıkla eşya kaybederler, yazı yazmayı ve ödev yapmayı sevmezler, yazıları bozuktur, harf atlamaları olabilir, tuttukları defterlerinin belli bir düzeni yoktur, ödevleri genellikle eksiktir. Her şeye anında ve akıllarına geldiği şekilde tepki verirler, dolayısıyla istenmeyen sonuçlarla karşılaşırlar. Etraflarına bakmadan caddede koşabilirler ya da karşıdan karşıya geçmeye kalkışabilirler. Sabırsız davranışlar gösterirler, kurallara uymayı sevmezler ve disiplin sorunları yaşarlar. Arkadaşlık ilişkileri bozuktur, saldırgan ve tepkisel davranışlar sergilerler" diye konuştu. Bu haber 1742 defa okunmuştur.
| |