Atalay’dan Sağlıklı Yaşam Önerileri

SAĞLIK MELEĞİ DOÇENT DOKTOR AYÇE ATALAY, BAŞARILI HEKİMLİĞİNİN YANI SIRA SEVGİ DOLU YAKLAŞIMIYLA HASTALARINI SAĞLIĞA KAVUŞTURUYOR.

Haber: Ayça ÖZTORUN

Sevgili Doçent Doktor Ayçe Atalay’ı yazıya döksem onu masallaştırırdım. Masal şöyle başlardı.

“Bir varmış bir yokmuş Sağlık şatosunun melek yüzlü prensesi varmış. Bu Prenses, herkese sağlık dağıtır ve huzur aşılarmış…” diye devam ederdim.

 Hekim, hastaya uygun iletişim teknikleriyle bilgileri verirken, hastanın da bu bilgileri alıp içselleştirmek için bilgiyi almaya açık olması gerekmektedir. Bence en önemli sorunların başında zaman yetersizliği geliyor. Hekimlerimiz yoğun bir zaman baskısı altında çalışmakta ve belli bir süre içerisinde çok sayıda insanla ilgilenmek durumunda kalmaktadırlar. İdeal hekim-hasta iletişimi hastayı karşılamakla başlar, hastayı nereye nasıl oturttuğunuz ve ne kadar süreyle onu dinlediğinizle devam eder.

Doçent Doktor Ayçe Atalay’ı tanıdığımdan bu yana Zoroaster’in başarı konusunda söylediği güzel bir söz gelir aklıma.

“Başkaları yararına iyi bir şey yapmak görev değil, zevktir. Çünkü sizin sağlık ve mutluluğunuzu artırır.”

Uzun zamandır sırt ağrısından mustariptim fakat yoğunluğumdan dolayı muayene olmayı ihmal ediyordum. Ağrı sinyalleri bir hastalığın habercisidir.Bu nedenle vücudun uyarılarını dikkate almalı ve rutin kontroller yaptırmalıyız.

On beş gün önce sabah, yatağımdan uyanıp apar topar hazırlandım. Gitmem gereken yere ulaşmalıydım. Şiddetli ağrılarımdan çok zor yürüyebildim ve soğuk demeden Beşiktaş sahiline yakın bir yerde banklara yığılırcasına oturdum. Yerimden kıprayamıyordum. Ağrılar içinde kıvranıyor hangi doktora gitmeliyim diye düşünüyordum. Kısa bir süre sonra kendimi hastaneye attım. Doçent Doktor Ayçe Hanıma ulaştım veşikâyetlerimi tek tek anlattım.

Doktorlar, detaylı olarak hastasının tedavi süreciyle ilgili bilgi vermek için yeterli bir zamana sahip değildir.Oysaki yakınmalarımın yanı sıra Ayçe Hanım benim psikolojimlede ilgilenmiş, bir bakıma benim bilinçaltı sıkıntılarımıda anlayabilmişti. Kolay yolu seçmedi ve hastalığımın psikolojimlede bağlantılı olabileceği kaygısını taşıyıp, kardeşçe, sevgi dolu bir sohbet ortamı yaratıp beni rahatlatmayı başarmıştı. Sıra MR tetkiklerinin sonucuna gelmişti.  MR (Emar) bulguları benim gibi duygusal bir hasta için hiçte iç açıcı değildi. İç açıcı olmayan sadece kâğıtlarda yazandan ibarettir ve sadece bu kâğıtta yazılı kalacak imgesi uyanmıştı içimde. Bunun nedeni Ayçe Hanımdı. Her şeyi düşünmemek, büyütmemek, kafaya takmamak gerektiğini söyledi. Her zaman karşımıza bu gibi olumsuzlukların çıkabileceğini, tedaviye en büyük desteğin, hayatımızdaki olumsuzlukları atmaktan geçtiğini sohbetimiz esnasında aralara sıkıştırıyor ve beni ilgi ile dinliyordu. Her hastasıyla ayrı ayrı ilgilendiğine şahit olduğum Ayçe Hanım, bence insanı seviyordu, mesleğinin kutsallığının bilincindeydi ve insan olmanın gereğini yapıyordu. Onun için, başarılı tedaviyle birlikte hastasına içten bir gülümsemeydi hekimlik. “Hastalarımı kendi yakınım gibi görüyor, en güncel ve zararsız tedaviyi seçmeye gayret ediyorum” demesi de düşüncelerimi doğruluyordu.

Tedavimin on ikinci günündeyim ve keyfim yerinde. Bir süre daha devam edecek olan tedavim bittikten sonra, Doktorum neler yapmam hususunda beni tembihlerken yüzünde hastası adına bir kardeş gibi duyduğu endişeyi görebiliyorum. Dünyanın bir ucunda da olsam bu rahatsızlığım beni yoklayacak olursa, engin tıbbi bilgisinin yanı sıra insan psikolojisinede inmeyi bilen Ayçe hanımın yanına koşarım.

Emeklerinizden dolayı çok teşekkür ederim başarılı ve güzel doktorum Ayçe Atalay.

Sağlık problemlerim esnasında bilgisine çok güvendiğim doktorum Beyin ve sinir Cerrahi uzmanı Arif Süha Kınalı, Adana’dan arayarak tetkik sonuçlarımdan dolayı açıklamalarda bulunup beni rahatlattığı için minnet ve teşekkürü borç bilirim. Sizlerin takibinde olduğum sürece sağlıklı kalacağımdan eminim.

FİZİK TEDAVİ UZMANI DOÇENT DOKTOR AYÇE ATALAY’DAN SAĞLIKLI YAŞAM ÖNERİLERİ

Formun Üstü

Formun Altı

 Sağlıklı olmak, formda kalmak ve vücut direncini arttırmak için egzersiz çok önemli. Özellikle enfekte hastalıkların artış gösterdiği kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve sağlıklı yaşam için önemli bir avantaj sağlıyor. Yürümek ve koşmak, ağırlık çalışmak, fitness, yoga ya da plates gibi birçok spor, kişilerin uzman kontrolünde değil kendi kişisel deneyimleriyle gerçekleştirdikleri aktiviteler arasında. Ancak bu gibi basit görünen egzersizler bile kontrollü yapılmadığında beraberinde önemli sakatlanmaları ve sağlık problemlerini getirebiliyor. "Özellikle kronik sağlık problemleri olanların kendilerine uygun programları seçmeleri ve vücutlarını gereğinden fazla zorlamamaları çok önemli" diyor.

 MASUM SPORLAR BİLE TEHLİKELİ OLABİLİYOR
Spor aktivitelerinin kişiye özel seçilmesi ve doğru şekilde yapılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Ayçe Atalay, "Masum görünen egzersizler ve spor aktiviteleri bile herkes için uygun olmayabilir. Kişinin vücut yapısına, sağlık geçmişine ve fonksiyonlarına göre belirlenmesi gerekiyor. Aksi halde sadece yürüyüş bile, beraberinde sağlık sorunlarını ve kısa sürede motivasyon kaybını getirebiliyor. Bunların yanında kas zedelenmeleri meydana gelebiliyor ve bu da ağrılara neden olabiliyor" diyor. Zedelenme olması durumunda spor aktivitelerinin devam ettirilemeyeceğini belirten Dr. Atalay, devamlılık için kuralına uygun spor yapmak ve zedelenmelerden kaçınmak gerektiğini söylüyor.

 AĞRILAR NEREDE DURMAK GEREKTİĞİNİN SİNYALİNİ VERİYOR
Dr. Atalay, egzersiz programlarında vücut ağrılarının belirleyici olduğuna dikkat çekiyor. "Özellikle dizlerinde kireçlenme gibi kronik rahatsızlıkları olan kişiler, yürüyüş yaparken ağrı duymalarına rağmen kendilerini zorlamaya devam ediyorlar ve bir süre sonra dizlerinde sürekli ağrılar, şişlik ve kızarıklık meydana geliyor. Bu durum var olan sağlık sorunlarını çok daha riskli bir hale getirebiliyor. Ağrılar vücudun daha fazla zorlanmaması gerektiğinin en belirgin sinyali. Bu gibi bir durumda egzersiz hemen bırakılmalı. Özellikle kilo problemi olanlar egzersizi ağrı sınırına kadar devam ettirmeli" diyen Dr. Atalay, yine kişilerin kendilerini çok yorgun hissettikleri günlerde egzersiz yapmamaları gerektiğini ve devam eden ağrılarda mutlaka doktora başvurmaları gerektiğini belirtiyor.